CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Dışişleri Bakanlığı 2025 bütçesi üzerine yaptığı konuşmada, Avrupa Birliği (AB) fonlarının “AK Parti’ye yakın vakıf, dernek ve tarikatlara” aktarıldığını öne sürdü.
CHP’li Bankoğlu, konuşmasında şunları söyledi:
"Türkiye Ulusal Ajansı, diğer adıyla Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı, Avrupa Birliği’nin eğitim, gençlik ve spor alanlarında yürüttüğü Erasmus+ programının Türkiye’de uygulanması ve Avrupa Komisyonu ile gerekli koordinasyonun sağlanmasından sorumlu kamu kurumu olarak Bakanlığınıza bağlı Avrupa Birliği Başkanlığı'nın ilgili kuruluşu olmuştur. Bu program çerçevesinde proje yürütmek isteyen kamu kuruluşları ile sivil toplum örgütleri, Türkiye Ulusal Ajansı tarafından yetkilendirilmekte ve hangi projelerin destekleneceğine ve hangi kurumların bütçe alacağına Ulusal Ajans karar vermektedir. Yüz milyonlarca euro hibenin dağıtıldığı hibe programlarını da yine bu kurum yönetmekte. Peki bu fonlar kime gidiyor? 2024-2025 yılı için okul ve üniversite dışında sonuçlanan fonların birçoğu AKP’ye yakın vakıflara, derneklere hatta tarikat ve cemaatlerin dernek ve vakıflarına gidiyor. “AKP’ye yakın” derken abartmıyorum, AKP milletvekili, eski AKP milletvekili, AKP milletvekili adayı, Emine Erdoğan’ın yakını, Bilal Erdoğan’ın yönetim kurulu üyesi olduğu bir sürü adı sanı bilinmeyen vakıflara, derneklere bu paralar aktarılıyor. Proje başına en az 40 bin, 50 bin eurodan 250 bin euroya kadar yüzlerce proje… Bakın, geçmiş yılları söylemiyorum, sadece 2024 yılı için konuşuyorum. İnternet sitesine girin, ilk sırada listede yer alan hibeler bunlar. 10 milyon liraları bulan hibeler kapış kapış bu derneklere dağıtılmış.
“AKP MKYK Üyesinin Kadın Derneği De Foncu Olmuş!”
İşinize gelince medyaya, gazetecilere, STK’larına, kadın derneklerine “foncu” diyerek “etki ajanlığı” suçlaması ile hakaret eden partiniz, meğerse foncunun ta kendisiymiş! Yanlış anlaşılmasın; artık Ensar Vakıf, İlim Yayma Cemiyeti, bunları saymıyorum, bunları geçtik. Bunlar zaten devletin tüm olanaklarından, bütçenin nimetlerinden faydalanıyor. Sayısız örnek var elimizde. Mesela “dijitalleşme projesi” var. Yapay zekadan, dijitalleşmeden söz eden bir proje bu. Projenin amacını okuyunca gerçekten kulağa mantıklı geliyor. Peki fonu kim alıyor: İlahiyatlar Derneği. Tam bir komedi. Derneğin sayfasında Diyanet İşleri Başkanı’nın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fotoğrafından başka bir şey yok. Diğer bir proje; amacı yine aynı dijitalleşme, yeşil dönüşüm. Fonu kim alıyor: AKP MKYK üyesinin başkanı olduğu dernek, İKADDER. Hani bu feminist kadın dernekleri foncuydu? Feministler fon alıyordu, meğer sizin partinizin MKYK üyesinin Kadın Kuruluşları Derneği, ne alakaysa dijitalleşme, yeşil dönüşüm fonu almış.
“’Dünyevi Şeylerle Alakamız Yok’ Diyen Cemaat ‘Girişimcilik’ Fonu Almış”
İklim Dostu Sağlık İnovasyonları ve Girişimcilik başlıklı proje için İstanbul Fatih’te ismini vermeyeceğim, sizin çok sevdiğiniz bir cemaatin vakfı fon alıyor. İnternet sitelerinde “bizim dünyevi şeylerle ilgimiz yok” diyor ama Avrupa’dan “girişimcilikle” ilgili fon alıyor. Hem girişimci hem de iklim değişikliğini önemsiyor hem de sağlık alanındaki inovasyonları takip ediyor bu cemaat; gözlerimiz yaşarıyor bazen bu gerici cemaatlerin inovatif yanlarını görünce! Sağlık Bakanlığı da bu cemaati çok seviyor. İletişim Başkanı’nın, MİT Başkanı’nın, Bilal Erdoğan’ın, Emine Erdoğan’ın başkanı, ortağı, yandaşı olduğu bu dernek ve vakıflar milyonlarca Euro’yu “hibe/fon” diye alıp BU projelere imza atmışlar.
“Bizim Bütçe Yetmedi, Avrupa’nın 119.9 Milyon Avroluk Hibesini De Dağıttınız”
2021-2023 döneminde 4 bine yakın projenin kabul gördüğü ve bu projelere 338 milyon euro hibe desteği sağlandığı resmi raporlarınızda görülüyor. 2023 çağrı yılı kapsamında Avrupa Komisyonu tarafından Türkiye’deki projelerde kullanılmak üzere tahsis ettiğiniz 119.9 milyon avroluk bütçe dağıttınız. Kabul gören ve hibe desteği alan bu projeler ne durumda, hayata geçiyor mu, kim denetliyor, nasıl denetliyor diye soruyoruz. Bu konu gündeme geldiğinde, “bağımsız denetçiler var, bizimle alakası yok” diye açıklamalar yapıyorsunuz. Sonra IPA’nın (Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı) fonları 4.7 milyar Euro’dan 1.2 milyar Euro’ya düşünce “niye düştü” diye şikayet ediyorsunuz. Türkiye’deki bütçe yetmedi, bir de Avrupa’nın hibelerini kendi yandaşlarınıza aktarıyorsunuz. Bu neyin bütçesi, bu neyin denetimi Sayın Bakan? Bunları kimse takip etmiyor mu sanıyorsunuz?"
Haber Merkezi